Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱلْعَٰصِفَٰتِ عَصْفًا
Fel âsıfâti asfâ(asfen).
(1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- esip
- فَالْعَاصِفَاتِ
- ع ص ف
- savuranlara
- عَصْفًا
- ع ص ف
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
- Diyanet Vakfı: Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): büküp devirenlere,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Büküp devirenlere,
- Ali Fikri Yavuz: Şiddetli rüzgâr gibi uçan melekler hakkı için,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Derken büküp devirenlere
- Fizilal-il Kuran: Kasırga gibi esip savuranlara,
- Hasan Basri Çantay: (o emirlere) sert (ve çâlâk) rüzgârlar gibi hemen (imtisâle) koşan,
- İbni Kesir: Şiddetle esip koştukça koşanlara,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (1-2) Andolsun, marûf ile gönderilmişlere. Ve pek sür´atle esmekle esenlere.
- Tefhim-ul Kuran: Derken kökünden koparıp savuranlara.
Resim yüklenemedi.