Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱلْمُلْقِيَٰتِ ذِكْرًا
Fel mulkıyâti zikrâ(zikren).
(1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve bırakanlara
- فَالْمُلْقِيَاتِ
- ل ق ي
- öğüt
- ذِكْرًا
- ذ ك ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
- Diyanet Vakfı: (5-6) (Allah´a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): sonra bir öğüt bırakanlara,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bir öğüt bırakanlara,
- Ali Fikri Yavuz: (5-6) Hak sahiblerine özür, yahud haksızlara azab olarak vahyi peygamberlere getiren melekler hakkı için;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra bir ögüt bırakanlara
- Fizilal-il Kuran: İlahi mesajı peygamberlere iletenlere andolsun.
- Hasan Basri Çantay: (5-6) kötülüğü imhaa ye, azâb ile tehdide çalışan peygamberlere vahyi getiren (melek) lere,
- İbni Kesir: Zikri getirenlere,
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra bir öğüt bırakanlara.
- Tefhim-ul Kuran: Zikr (vahy, öğüt) bırakanlara;
Resim yüklenemedi.