Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَٰقِعٌ
İnnemâ tûadûne levâkı’(levâkıun).
(1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ki mutlaka
- إِنَّمَا
- size va’dedilen
- تُوعَدُونَ
- و ع د
- elbette olacaktır
- لَوَاقِعٌ
- و ق ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
- Diyanet Vakfı: Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): elbette size va´d olunan şey muhakkak meydana gelecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.
- Ali Fikri Yavuz: Muhakkak vaad olunduğunuz, (kıyamet) vuku bulacaktır. (Bunda hiç şübhe yoktur.)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Herhalde size va´dolunan muhakkak olacaktır
- Fizilal-il Kuran: Size söz verilen kıyamet kesinlikle kopacaktır.
- Hasan Basri Çantay: Ki size va´d (ve tehdîd) edilegelen şeyler behemehal vaaki (olacak) dır,
- İbni Kesir: Size vaadedilen mutlaka olacaktır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki vaad olunduğunuz şey, elbette vukû bulacaktır.
- Tefhim-ul Kuran: Şüphesiz, size vadedilmekte olan gerçekleşecektir.
Resim yüklenemedi.