Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ
İzâ tutlâ aleyhi âyâtunâ kâle esâtîrul evvelîn(evvelîne).
Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- zaman
- إِذَا
- okunduğu
- تُتْلَىٰ
- ت ل و
- ona
- عَلَيْهِ
- ayetlerimiz
- ايَاتُنَا
- ا ي ي
- der
- قَالَ
- ق و ل
- masalları
- أَسَاطِيرُ
- س ط ر
- eskilerin
- الْأَوَّلِينَ
- ا و ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der.
- Diyanet Vakfı: Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Karşısında ayetlerimiz okunduğunda: «Eskilerin masalları!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, «eskilerin masalları» der.
- Ali Fikri Yavuz: Ona ayetlerimiz okununca “- Evvelkilerin masalları.” demiştir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Karşısında âyetlerimiz okunurken evvelkilerin esatîri dedi
- Fizilal-il Kuran: Ayetlerimiz kendisine okunduğu zaman ´eskilerin masalları´ der.
- Hasan Basri Çantay: Onun karşısında âyetlerimiz okununca «Evvelkilerin masallarıdır» demişdir o.
- İbni Kesir: Ona ayetlerimiz okunduğunda; öncekilerin masalları, der.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.
- Tefhim-ul Kuran: Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: «Geçmişlerin masallarıdır» dedi.