Your browser doesn’t support HTML5 audio
تَعْرِفُ فِى وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ ٱلنَّعِيمِ
Ta’rifu fî vucûhihim nadraten naîm(naîmi).
Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sezersin
- تَعْرِفُ
- ع ر ف
- فِي
- yüzlerinde
- وُجُوهِهِمْ
- و ج ه
- sevinç ve parıltısını
- نَضْرَةَ
- ن ض ر
- ni’metin
- النَّعِيمِ
- ن ع م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.
- Diyanet Vakfı: Onların yüzünde nimetlerin sevincini görürsün.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yüzlerinde nimet ve mutluluğun parıltısını tanırsın.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.
- Ali Fikri Yavuz: Öyle ki, nimetlenmelerinin zevkini yüzlerinden tanırsın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yüzlerinde naîmîn revnakını tanırsın
- Fizilal-il Kuran: Yüzlerinde cennetin aydınlığını görürsün.
- Hasan Basri Çantay: Öyle ki sen o ni´metin (herdem taze) güzelliğini yüzlerinde (görünce) tanırsın.
- İbni Kesir: Sen, o nimetin güzelliğini yüzlerinden tanırsın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.
- Tefhim-ul Kuran: Nimetin parıltılı sevincini sen onların yüzlerinde tanıyıverirsin.
Resim yüklenemedi.