Your browser doesn’t support HTML5 audio
مِن شَرِّ ٱلْوَسْوَاسِ ٱلْخَنَّاسِ
Min şerril vesvâsil hannâs(hannâsi).
(1-6) De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlâh’ına sığınırım.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- -nden
- مِنْ
- şerri-
- شَرِّ
- ش ر ر
- vesvesecinin
- الْوَسْوَاسِ
- و س و س
- sinsi
- الْخَنَّاسِ
- خ ن س
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-6) De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlâh’ına sığınırım.”
- Diyanet Vakfı: (1-6) De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah´ı andığında) pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine) insanların İlâhına sığınırım!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): o sinsi vesvesecinin şerrinden,
- Elmalılı Hamdi Yazır: O sinsi vesvesecinin şerrinden.
- Ali Fikri Yavuz: O sinsi şeytanın şerrinden...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şerrinden o sinsi vesvasın
- Fizilal-il Kuran: O sinsi vesvesecinin şerrinden.
- Hasan Basri Çantay: o sinsi şeytanın şerrinden,
- İbni Kesir: O sinsi şeytanın şerrinden.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «O gizlice vesvese verenin şerrinden.»
- Tefhim-ul Kuran: ´Sinsice kalplere vesvese ve kuşku düşürüp duran´ vesvesecinin şerrinden.