Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَذُوقُوا۟ فَلَن نَّزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا
Fe zûkû felen nezîdekum illâ azâbâ(azâben).
Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şimdi tadın
- فَذُوقُوا
- ذ و ق
- artık asla
- فَلَنْ
- size artırmayacağız
- نَزِيدَكُمْ
- ز ي د
- başka bir şey
- إِلَّا
- azabdan
- عَذَابًا
- ع ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”
- Diyanet Vakfı: Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Artık tadın! Artık, azabınızı artırmaktan başka birşey yapacak değiliz!
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Onlara): «Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız» (denir).
- Ali Fikri Yavuz: (O kâfirlere şöyle denilir): Şimdi tadın, artık size azap artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Artık tadınız, artık size azâb artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz
- Fizilal-il Kuran: Şimdi tadın, artık size azabtan başka bir şeyi artırmıyacağız.
- Hasan Basri Çantay: (Onlara şöyle denilir:) «İşte tadın (cezanızı)! Artık size azâb (ınız) ı artırmakdan başka bir şey yapmayacağız».
- İbni Kesir: Öyleyse tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız.
- Tefhim-ul Kuran: Şimdi tadın. Size artık azabtan başkasını artırmayacağız;
Resim yüklenemedi.