Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰٓ
Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ.
(33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve vereni
- وَأَعْطَىٰ
- ع ط و
- azıcık
- قَلِيلًا
- ق ل ل
- ve gerisini elinde tutanı
- وَأَكْدَىٰ
- ك د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?
- Diyanet Vakfı: Azıcık verip sonra vermemekte direneni?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biraz verip de dayatıvereni?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni?
- Ali Fikri Yavuz: Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve biraz verip de dayatıvereni
- Fizilal-il Kuran: Önce biraz verip de arkasını getirmeyeni.
- Hasan Basri Çantay: (33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü?
- İbni Kesir: Biraz verip sonra vermemekte direneni.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.
- Tefhim-ul Kuran: Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.
Resim yüklenemedi.