Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ
Ellâ teziru vâziretun vizre uhrâ.
Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- أَلَّا
- yüklenmez
- تَزِرُ
- و ز ر
- hiçbir günahkar
- وَازِرَةٌ
- و ز ر
- (günah) yükünü
- وِزْرَ
- و ز ر
- başkasının
- أُخْرَىٰ
- ا خ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.
- Diyanet Vakfı: Gerçekten hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ki, doğrusu hiçbir günahkar başkasının günahını çekecek değildir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.
- Ali Fikri Yavuz: “Doğrusu hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki doğrusu bir vizir çeken başkasının vizrini çekecek değil
- Fizilal-il Kuran: Ki, hiç kimse başkasının günah yükünü taşımaz.
- Hasan Basri Çantay: Hakıykaten hiçbir günahkâr diğerinin günâh yükünü çekmez.
- İbni Kesir: Doğrusu hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (36-38) Yoksa Mûsa´nın sahifelerinde olan şeyden haber verilmedi mi? Ve memur olduğu şeyi bihakkın itmam etmiş olan İbrahim´in sahifelerindeki de kendisine haber verilmedi mi? Hakikaten hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez.
- Tefhim-ul Kuran: Doğrusu, hiçbir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.