Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَتْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلْمَلَؤُا۟ إِنِّىٓ أُلْقِىَ إِلَىَّ كِتَٰبٌ كَرِيمٌ
Kâlet yâ eyyuhel meleu innî ulkıye ileyye kitâbun kerîm(kerîmun).
Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi ki
- قَالَتْ
- ق و ل
- ey
- يَا أَيُّهَا
- ileri gelenler
- الْمَلَأُ
- م ل ا
- gerçekten
- إِنِّي
- bırakıldı
- أُلْقِيَ
- ل ق ي
- bana
- إِلَيَّ
- bir mektup
- كِتَابٌ
- ك ت ب
- çok önemli
- كَرِيمٌ
- ك ر م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı.”
- Diyanet Vakfı: (Süleyman´ın mektubunu alan Sebe´ melikesi,) «Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Kadın dedi ki: «Ey ileri gelenler bana çok önemli ve saygıdeğer bir mektup bırakıldı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Süleyman´ın mektubunu alan Sebe melikesi): «Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: (Sebe’ hükümdarı Belkıs kavmine) dedi ki: “- Ey seçkin topluluk! Bana çok iyi bir mektup bırakıldı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Kadın, ey a´yan dedi: bana bir mektub bırakıldı, bana çok mühim ve şayani tekrim
- Fizilal-il Kuran: Sebe’ melikesi dedi ki: “Ey ileri gelenler, gerçekten bana çok şerefli bir mektup bırakıldı.”
- Hasan Basri Çantay: (Sebe´ hükümdarı) dedi ki: «Ey ileri gelenler, hakikat bana çok şerefli bir mektub bırakıldı».
- İbni Kesir: Dedi ki: Ey ileri gelenler; gerçekten bana çok şerefli bir mektup bırakıldı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (Hükümdar olan kadın) Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Şüphe yok ki bana, çok şerefli bir mektup bırakıldı.»
- Tefhim-ul Kuran: (Hüdhüd´ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: «Ey önde gelenler, gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı.»
Resim yüklenemedi.