Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَعَلَ ٱلْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ ٱلشَّمْسَ سِرَاجًا
Ve cealel kamere fîhinne nûren ve cealeş şemse sirâcâ(sirâcen).
‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yaptı
- وَجَعَلَ
- ج ع ل
- Ay’ı
- الْقَمَرَ
- ق م ر
- bunların içinde
- فِيهِنَّ
- nur
- نُورًا
- ن و ر
- ve yaptı
- وَجَعَلَ
- ج ع ل
- güneşi
- الشَّمْسَ
- ش م س
- bir lamba
- سِرَاجًا
- س ر ج
- Diyanet İşleri Başkanlığı: ‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’
- Diyanet Vakfı: Onların içinde ayı bir nûr kılmış, güneşi de bir çerağ yapmıştır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ayı içlerinde bir ışık, güneşi de bir lamba yapmıştır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve Ay´ı bunların içinde bir nur yapmış, güneşi de bir lamba kılmış.
- Ali Fikri Yavuz: Ay’ı içlerinde bir nur kıldı, güneşi de kıldı bir kandil...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Kameri kılmış içlerinde bir nur, güneşi de kılmış bir lâmba
- Fizilal-il Kuran: Aralarında Ay´a aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır.
- Hasan Basri Çantay: «onların içinde ayı bir nuur yapmış, güneşi de bir kandil (olarak) asmışdır».
- İbni Kesir: Aralarında aya aydınlık vermiş, güneşi bir kandil kılmıştır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (16-17) Ve onlar da ay´ı bir nûr kılmıştır, güneşi de bir çırağ yapmıştır. Ve Allah sizi yerden bir ot olarak bitirmiştir.
- Tefhim-ul Kuran: «Ve ayı da bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır.»