Your browser doesn’t support HTML5 audio
فِيهَا فَٰكِهَةٌ وَٱلنَّخْلُ ذَاتُ ٱلْأَكْمَامِ
Fîhâ fâkihetun vennahlu zâtul ekmâm(ekmâmi).
Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onda vardır
- فِيهَا
- meyva(lar)
- فَاكِهَةٌ
- ف ك ه
- ve hurmalar
- وَالنَّخْلُ
- ن خ ل
- ذَاتُ
- salkımlı
- الْأَكْمَامِ
- ك م م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
- Diyanet Vakfı: Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onda meyvalar, salkım tomurcuklu hurma ağaçları vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Orada meyva çeşitleri, tomurcuklu hurma ağaçları;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onda bir meyva, ve ekmamiyle duran nahli benam
- Fizilal-il Kuran: Orada türlü türlü meyvalar, salkımlı hurma ağaçları var.
- Hasan Basri Çantay: Ki onda (türlü) meyve (ler), domurcuklu hurma ağaç (lar) ı,
- İbni Kesir: Onda meyveler, salkımlı hurma ağaçları;
- Ömer Nasuhi Bilmen: Orada mütenevvi meyveler ve tomurcuklar sahibi olan hurma ağaçları vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar vardır,
Resim yüklenemedi.