Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلْمِيزَانَ
Ves semâe refeahâ ve vedaal mîzân(mîzâne).
Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve göğü
- وَالسَّمَاءَ
- س م و
- yükseltti
- رَفَعَهَا
- ر ف ع
- ve koydu
- وَوَضَعَ
- و ض ع
- mizanı
- الْمِيزَانَ
- و ز ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
- Diyanet Vakfı: Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bak şu güzel göğe, onu yükseltti, mizanı koydu ki,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
- Ali Fikri Yavuz: Göğü ise, yükseltti ve ölçüyü koydu,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bak şu güzel semaya verdi ona irtifa´ vazeyledip mizânı
- Fizilal-il Kuran: O, göğü yüksek yarattı ve tartı ilkesini koydu.
- Hasan Basri Çantay: Gök (e gelince:) Onu da (Allah) yükseltdi. Bir de mîzânı koydu,
- İbni Kesir: Göğü yükseltmiş, mizanı koymuştur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) Semayı yükseltti ve mizanı vaz´etti. Tâ ki, hadd-i tecavüz etmeyesiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Gök ise, onu da yükseltti ve mizanı yerleştirip koydu.
Resim yüklenemedi.