Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِى هَٰذَا ٱلْقُرْءَانِ مِن كُلِّ مَثَلٍ ۚ وَلَئِن جِئْتَهُم بِـَٔايَةٍ لَّيَقُولَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا مُبْطِلُونَ
Ve lekad darebnâ lin nâsi fî hâzel kur’âni min kulli mesel(meselin), ve le in ci’tehum bi âyetin le yekûlennellezîne keferû in entum illâ mubtılûn(mubtılûne).
Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, “Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız” derler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve andolsun
- وَلَقَدْ
- biz anlattık
- ضَرَبْنَا
- ض ر ب
- insanlara
- لِلنَّاسِ
- ن و س
- فِي
- bu
- هَٰذَا
- Kur’an’da
- الْقُرْانِ
- ق ر ا
- مِنْ
- her çeşit
- كُلِّ
- ك ل ل
- misali ile
- مَثَلٍ
- م ث ل
- ve eğer
- وَلَئِنْ
- onlara getirsen
- جِئْتَهُمْ
- ج ي ا
- bir ayet
- بِايَةٍ
- ا ي ي
- derler
- لَيَقُولَنَّ
- ق و ل
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar edenler
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- değil(siniz)
- إِنْ
- siz
- أَنْتُمْ
- başka
- إِلَّا
- iptal edenler(den)
- مُبْطِلُونَ
- ب ط ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, “Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız” derler.
- Diyanet Vakfı: Andolsun ki biz, bu Kur´an´da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir: Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki bu Kur´an´da her çeşit misaller getirdik. Yemin ederim ki, sen onlara başka bir ayet de getirsen o küfredenler yine diyecekler ki: «Siz muptilsiniz (olmayanı gerçek gibi gösteren kimselersiniz)!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur´ân´da her türlü meselden örnekler getirdik. Yemin ederim ki, sen onlara başka bir âyet de getirsen o kâfirler yine: «Siz yalancılardan (uydurduğunuz sözü Allah´a nispet edenlerden) başkası değilsiniz.» diyeceklerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten biz bu Kur’an’da, insanlar için, her çeşit misalden beyan ettik. Şübhe yok ki (ey Rasûlüm), sen onlara (istedikleri gibi gökten başka) bir ayet de getirsen, o küfre varanlar mutlaka: “- Siz (ey peygamberler ve müminler), ancak yalan uyduranlarsınız.” diyeceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Celâlim hakkı için bu Kur´anda her türlü meselden temsil getirdik, yemîn ederim ki sen onlara başka bir âyet de getirsen o küfredenler yine diyecekler ki: siz her halde mubtılsiniz
- Fizilal-il Kuran: Andolsun; biz bu Kur´an´da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir ayet getirdiğin zaman inkâr edenler; «Siz ancak geleneklerinizi iptal edenlerden başkası değilsiniz» derler.
- Hasan Basri Çantay: Andolsun ki bu Kur´anda insanlar için her (çeşid) misâl (ler) irâd etmişizdir. Andolsun ki (Habîbim) onlara herhalde bir âyeti getirsen küfreden (o adam) lar mutlakaa: «Siz tezvircilerden başkası değilsiniz» diyeceklerdir.
- İbni Kesir: Andolsun ki; bu Kur´an´da insanlar için her türlü misali irad etmişizdir. Bununla beraber sen, onlara herhangi bir ayet getirmiş olsan küfredenler: Siz ancak batıl şeyler ortaya atanlarsınız, derler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, bu Kur´an´da insanlar için herbir meselden irâd ettik. Ve muhakkak ki, onlara herhangi bir âyet getirecek olsan elbette kâfir olanlar diyeceklerdir ki, siz mubtil kimselerden başka değilsiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Andolsun, biz bu Kur´an´da insanlar için her örneği gösterdik. Hiç tartışmasız, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o küfre sapanlar, mutlaka: «Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz» derler.
Resim yüklenemedi.