Your browser doesn’t support HTML5 audio
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ
Belillezîne keferû fî ızzetin ve şikâk(şikâkın).
Fakat inkâr edenler bir büyüklenme ve ayrılık içindedirler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- doğrusu
- بَلِ
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- içindedirler
- فِي
- bir gurur
- عِزَّةٍ
- ع ز ز
- ve ayrılık
- وَشِقَاقٍ
- ش ق ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Fakat inkâr edenler bir büyüklenme ve ayrılık içindedirler.
- Diyanet Vakfı: (1-2) Sâd. Öğüt veren Kur´an´a yemin ederim ki, küfredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, bir gurur ve tefrika içindedirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Fakat o küfredenler bir onur ve ayrılık içindeler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O inkâr edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler.
- Ali Fikri Yavuz: (İş kâfirlerin dediği gibi değil), doğrusu o kâfir olanlar, bir tekebbür ve bir ayrılık içindedirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fakat o küfredenler bir onur, bir şikak içindeler
- Fizilal-il Kuran: İnkâr edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler.
- Hasan Basri Çantay: (haal) küfredenler (in iddia etdikleri gibi değildir). Bil´akis (onların dışı boş) bir onur, (içi ise tam) bir tefrika içindedir.
- İbni Kesir: Hayır, o küfredenler boş bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Belki o kâfir olanlar, bir gurur ve muhalefet içindedirler.
- Tefhim-ul Kuran: Hayır; o küfredenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
Resim yüklenemedi.