Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَعَجِبُوٓا۟ أَن جَآءَهُم مُّنذِرٌ مِّنْهُمْ ۖ وَقَالَ ٱلْكَٰفِرُونَ هَٰذَا سَٰحِرٌ كَذَّابٌ
Ve acibû en câehum munzirun minhum ve kâlel kâfirûne hâzâ sâhırun kezzâb(kezzâbun).
Kâfirler, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: “Bu, yalancı bir sihirbazdır.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve hayret ettiler
- وَعَجِبُوا
- ع ج ب
- أَنْ
- onlara gelmesine
- جَاءَهُمْ
- ج ي ا
- bir uyarıcı (peygamber)
- مُنْذِرٌ
- ن ذ ر
- kendilerinden
- مِنْهُمْ
- ve dedi(ler) ki
- وَقَالَ
- ق و ل
- kafirler
- الْكَافِرُونَ
- ك ف ر
- bu
- هَٰذَا
- bir sihirbazdır
- سَاحِرٌ
- س ح ر
- yalancı
- كَذَّابٌ
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kâfirler, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: “Bu, yalancı bir sihirbazdır.”
- Diyanet Vakfı: (4-5) Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır! Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kafirler: «Bu bir sihirbaz, yaman bir yalancı» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kâfirler: «Bu bir sihirbazdır, yalancıdır» dediler.
- Ali Fikri Yavuz: (Kureyş oğulları) içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da, o kâfirler şöyle dediler: “- Bu, bir sihirbazdır, bir yalancıdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İçlerinden kendilerine uyandırıcı bir Peygamber geldiğine şaştılar da dediler ki kâfirler: bu, bir sihirbaz, bir kezzâb
- Fizilal-il Kuran: Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. İnkârcılar; «bu yalancı bir sihirbazdır» dediler.
- Hasan Basri Çantay: O kâfirler içlerinden (kendilerinin başına çökecek) tehlikeleri bildiren (bir peygamber) geldiğine şaşdılar, «Bu, dedi (ler), bir büyücü, bir yalancıdır»;
- İbni Kesir: Küfredenler içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşırmışlardı da demişlerdi ki: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (4-5) Ve kendilerine içlerinden bir korkutucunun gelmesinden dolayı taaccübe düştüler ve o kâfirler dedi ki: «Bu, bir yalancı sâhirdir.» «İlâhları bir ilâh mı kılmış? Şüphe yok bu, elbette pek ziyâde acaip bir şey.»
- Tefhim-ul Kuran: İçlerinden kendilerine bir uyarıcı korkutucunun gelmiş olmasına şaştılar. Kâfirler dedi ki: «Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür.»
Resim yüklenemedi.