Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَٱضْرِب بِّهِۦ وَلَا تَحْنَثْ ۗ إِنَّا وَجَدْنَٰهُ صَابِرًا ۚ نِّعْمَ ٱلْعَبْدُ ۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
Ve huz bi yedike dıgsen fadrıb bihî ve lâ tahnes, innâ vecednâhu sâbira(sâbiren), ni’mel abd(abdu), innehû evvâb(evvâbun).
Şöyle dedik: “Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.” Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve al
- وَخُذْ
- ا خ ذ
- eline
- بِيَدِكَ
- ي د ي
- bir demet sap
- ضِغْثًا
- ض غ ث
- ve vur
- فَاضْرِبْ
- ض ر ب
- onunla
- بِهِ
- ve asla
- وَلَا
- yeminini bozma
- تَحْنَثْ
- ح ن ث
- gerçekten biz
- إِنَّا
- onu bulmuştuk
- وَجَدْنَاهُ
- و ج د
- sabreden (bir kul)
- صَابِرًا
- ص ب ر
- ne güzel
- نِعْمَ
- ن ع م
- kuldu
- الْعَبْدُ
- ع ب د
- o daima
- إِنَّهُ
- (bize) başvururdu
- أَوَّابٌ
- ا و ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şöyle dedik: “Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.” Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.
- Diyanet Vakfı: Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub´u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah´a yönelirdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de: «Elinle bir demet al da onunla (eşine) vur, yemininde durmamazlık etme.» dedik. Gerçekten Biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul! Hakikaten o bir evvabtır (daima Allah´a yönelmektedir).
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Bir de dedik ki): «Eline bir demet al da onunla (eşine) vur; yemininde durmamazlık etme.» Doğrusu biz onu sabırlı bulduk. O ne güzel kul! O hakikaten daima Allah´a yönelmektedir.
- Ali Fikri Yavuz: (Eyyûb bir işten dolayı karısına kızmış ve hastalıktan kalktığı vakit ona yüz değnek vurmayı yemin etmişti. Hem yemini bozmamak, hem de hafifletmek için Allah ona şöyle buyurdu): “- Eline (yüz başaklı) bir demet sap al da, onunla (zevcene) vur; yemininden durmazlık etme.” Dorusu biz, onu sabırlı bulduk... O ne güzel kuldu! Gerçekten o, tamamen Allah’a teveccüh etmişti.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir de al bir demet elinle de vur onunla hânis olma, hakıkat biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul, hakıkaten o bir evvabdır
- Fizilal-il Kuran: Ey Eyyüb: «Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini bozma» demiştik. Gerçekten O çok sabırlı bir kulumuzdu, daima Allah´a yönelirdi
- Hasan Basri Çantay: «Eline bir demet sap al da onunla vur. Yemîninde durmazlık etme» (dedik). Biz onu hakıykaten sabırlı bulduk. O, ne güzel kuldu! Hakıykat o, dâima (Allaha) dönen (bir zât) idi.
- İbni Kesir: Eline bir demet sap al da onunla vur ve yemini bozma. Biz, onu gerçekten sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu. Muhakkak ki o, Allah´a yönelirdi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (Ve O´na emrolundu ki) Eline otlardan bir küçük demet al, sonra onunla vur ve yeminini bozmuş olma. Muhakkak ki, Biz O´nu bir sabredici bulduk. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, o (Hakk´a) dönendir.
- Tefhim-ul Kuran: «Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma.» Gerçekten, biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah´a) yönelip dönen biriydi.
Resim yüklenemedi.