Your browser doesn’t support HTML5 audio
هَٰذَا ذِكْرٌ ۚ وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ لَحُسْنَ مَـَٔابٍ
Hâzâ zikr(zikrun), ve inne lil muttekîne le husne meâb(meâbin).
(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bu
- هَٰذَا
- bir hatırlamadır
- ذِكْرٌ
- ذ ك ر
- ve gerçekten
- وَإِنَّ
- korunanlar için vardır
- لِلْمُتَّقِينَ
- و ق ي
- güzel
- لَحُسْنَ
- ح س ن
- bir gelecek
- مَابٍ
- ا و ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.
- Diyanet Vakfı: İşte bu, bir hatırlatmadır. Doğrusu Allah´a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (varış yeri) vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (güzel bir dönüş yeri) vardır.
- Ali Fikri Yavuz: İşte bu, (anlatılanlar, onlar için) bir şereftir. Elbette takva sahibleri için dönüb varılacak güzel bir yer var.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte bu bir zikirdir ve şübhesiz korunan müttekîler için her halde güzel bir istikbal (bir husni meâb) var.
- Fizilal-il Kuran: Bu bir hatırlatmadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır.
- Hasan Basri Çantay: Bu,(peygamberler için bir şeref ve) bir zikr (-i cemîl) dir. Takvâye erenlerin dönüb varacağı yerde elbette güzel (bir merci) dir:
- İbni Kesir: Bu bir zikirdir. Ve muhakkak ki muttakiler için güzel bir sonuç vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (49-50) İşte bu, bir şereftir. Ve şüphe yok ki, muttakîler için elbette güzel bir varılacak yer de vardır. Adn cennetleridir. Onlar için kapıları açılmış olarak.
- Tefhim-ul Kuran: Bu, bir zikr´dir. Şüphesiz muttakiler için, elbette varılacak güzel bir yer vardır.
Resim yüklenemedi.