Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلْمُنظَرِينَ
Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).
(80-81) Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- buyurdu
- قَالَ
- ق و ل
- elbette sen
- فَإِنَّكَ
- -densin
- مِنَ
- süre verilenler-
- الْمُنْظَرِينَ
- ن ظ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (80-81) Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”
- Diyanet Vakfı: (80-81) Allah: Haydi, sen bilinen güne kadar mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (80-81) (Allah): «Haydi belirli bir vakte kadar geri bırakılanlardansın.» buyurdu.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (80-81) Allah: «Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin» buyurdu.
- Ali Fikri Yavuz: (Allah şöyle) buyurdu: “- Haydi geri bırakılanlardansın,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Haydi buyurdu: geri bırakılanlardansın
- Fizilal-il Kuran: Allah: «Haydi sana mühlet verildi.
- Hasan Basri Çantay: Buyurdu: «Haydi sen mühlet verilenlerdensin».
- İbni Kesir: Buyurdu ki: Sen, şüphesiz ertelenensin,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (Cenâb-ı Hak da) Buyurdu ki: «Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «O halde sen, (kendilerine) süre tanınanlardansın.»
Resim yüklenemedi.