Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْوَقْتِ ٱلْمَعْلُومِ
İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).
(80-81) Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kadar
- إِلَىٰ
- gününe
- يَوْمِ
- ي و م
- vaktin
- الْوَقْتِ
- و ق ت
- bilinen
- الْمَعْلُومِ
- ع ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (80-81) Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”
- Diyanet Vakfı: (80-81) Allah: Haydi, sen bilinen güne kadar mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (80-81) (Allah): «Haydi belirli bir vakte kadar geri bırakılanlardansın.» buyurdu.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (80-81) Allah: «Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin» buyurdu.
- Ali Fikri Yavuz: Katımda belli kıyamet vakti gününe kadar...”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Malûm vakıt gününe kadar
- Fizilal-il Kuran: O belli vaktin gününe kadar.»
- Hasan Basri Çantay: «(Bence) ma´lûm olan zamanın (bir) gününe kadar».
- İbni Kesir: Belli bir vaktin gününe kadar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (81-83) «O malum vakit gününe kadar.» (İblis de) Dedi ki: «Senin izzetine yemin ederim ki, elbette onların hepsini azdıracağım. Ancak onlardan ihlasa erdirilmiş olan kulların müstesna».
- Tefhim-ul Kuran: «Bilinen vaktin gününe kadar.»
Resim yüklenemedi.