Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ وَمَسَٰكِنَ طَيِّبَةً فِى جَنَّٰتِ عَدْنٍ ۚ ذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ
Yagfir lekum zunûbekum ve yudhılkum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adn(adnin), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
(Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük başarıdır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bağışlasın
- يَغْفِرْ
- غ ف ر
- sizin
- لَكُمْ
- günahlarınızı
- ذُنُوبَكُمْ
- ذ ن ب
- ve sizi koysun
- وَيُدْخِلْكُمْ
- د خ ل
- cennetlere
- جَنَّاتٍ
- ج ن ن
- akan
- تَجْرِي
- ج ر ي
- مِنْ
- altlarından
- تَحْتِهَا
- ت ح ت
- ırmaklar
- الْأَنْهَارُ
- ن ه ر
- ve konutlara
- وَمَسَاكِنَ
- س ك ن
- güzel
- طَيِّبَةً
- ط ي ب
- içinde
- فِي
- bahçeler
- جَنَّاتِ
- ج ن ن
- durulmağa değer
- عَدْنٍ
- işte budur
- ذَٰلِكَ
- başarı
- الْفَوْزُ
- ف و ز
- büyük
- الْعَظِيمُ
- ع ظ م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük başarıdır.
- Diyanet Vakfı: İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Günahlarınızı bağışlar ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş hoş meskenlere koyar. İşte büyük kurtuluş odur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur.
- Ali Fikri Yavuz: (Bunu yaptığınız takdirde) Allah, günahlarınızı bağışlar ve sizi (ağaç ve köşkleri) altından ırmaklar akar cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel ve hoş saraylara koyar. İşte bu, en büyük kurtuluştur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Günahlarınızı mağfiret buyurur ve sizi altından ırmaklar akar Cennetlere ve Adn Cennetlerinde hoş hoş meskenlere koyar, işte büyük kurtuluş «fevzi azîm» odur
- Fizilal-il Kuran: Böyle yaparsanız Allah günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından akan cennetlere Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur.
- Hasan Basri Çantay: (Böyle yaparsanız O, sizin günâhlarınızı yarlığar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adin cennetlerindeki çok güzel saraylara sokar. İşte bu, en büyük kurtuluş (seâdet) dir.
- İbni Kesir: O; sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel yerlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sizin için günahlarınızı yarlığar ve sizi altından ırmaklar akar cennetlere ve Adn cennetlerinde tertemiz konaklara girdirir. Bu ise en büyük bir kurtuluştur.
- Tefhim-ul Kuran: O da sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleştirir. İşte ´büyük mutluluk ve kurtuluş´ budur.
Resim yüklenemedi.