Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ
Fe kezzebûhu fe inne hum le muhdarûn(muhdarûne).
Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onu yalanladılar
- فَكَذَّبُوهُ
- ك ذ ب
- bundan dolayı onlar
- فَإِنَّهُمْ
- (azaba) getirileceklerdir
- لَمُحْضَرُونَ
- ح ض ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir.
- Diyanet Vakfı: (127-128) Bunun üzerine İlyas´ı yalanladılar. Onun için Allah´ın ihlâslı kulları müstesna; onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O zaman onu yalanladılar. Şüphesiz ki onlar da (cehenneme atılmak üzere) hazır bulunduruldular.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.
- Ali Fikri Yavuz: Fakat onlar İlyas’ı tekzib ettiler. Muhakkak onlar hazırlanıb (cehenneme) götürüleceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O vakıt onu tekzib ettiler, şübhesiz ki onlar da ıhzâr edildiler
- Fizilal-il Kuran: Onu yalanladılar, bunun üzerine hepsi cehenneme götürülecekler.
- Hasan Basri Çantay: Fakat bunlar onu tekzîb etdiler. Şübhesiz bunlar da elbette (cehenneme) ihzaaren getirilenlerdir.
- İbni Kesir: Fakat bunlar, onu yalanlamışlardı. Muhakkak ki onlar da cehenneme götürüleceklerdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O vakit O´nu tekzîp ettiler. Artık onlar da elbette, (azaba) ihzar edilmişlerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Fakat onu yalanladılar; bundan dolayı gerçekten onlar, (azab için getirilip) hazır bulundurulacak olanlardır.
Resim yüklenemedi.