Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ ٱلْجَحِيمِ
İllâ men huve sâlil cahîm(cahîmi).
(161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- başkasını
- إِلَّا
- kimseden
- مَنْ
- O
- هُوَ
- girecek
- صَالِ
- ص ل ي
- cehenneme
- الْجَحِيمِ
- ج ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz.
- Diyanet Vakfı: (161-163) Sizler ve taptığınız şeyler! Hiçbiriniz, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah´a karşı azdırıp saptıramazsınız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Cehenneme saldıran kimseden başkasını.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (161-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah´a karşı kandırıp, saptıramazsınız.
- Ali Fikri Yavuz: Meğer ki, (Allah’ın ezelî ilminde) cehenneme girecek kimse olsun.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Meğer ki Cahîme saldıran olsun
- Fizilal-il Kuran: Ancak cehenneme girecek olanları kandırırsınız.
- Hasan Basri Çantay: Meğer ki kendisi cehenneme girecek kimse olsun.
- İbni Kesir: Tabii cehenneme girecek olan müstesna.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ancak (kendisini) cehenneme saldıran kimse müstesna.
- Tefhim-ul Kuran: Ancak kendisi çılgınca yanan ateşe girecek olan başka (onu sürüklersiniz).
Resim yüklenemedi.