Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَا مِنَّآ إِلَّا لَهُۥ مَقَامٌ مَّعْلُومٌ
Ve mâ minnâ illâ lehu makâmun ma’lûm(ma’lûmun).
(Melekler derler ki:) “Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yoktur
- وَمَا
- bizden kimsenin
- مِنَّا
- dışında
- إِلَّا
- onun
- لَهُ
- bir makamı
- مَقَامٌ
- ق و م
- bilinen
- مَعْلُومٌ
- ع ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Melekler derler ki:) “Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır.”
- Diyanet Vakfı: (164-166) (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah´ı tesbih ederiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Melekler): «Bizden her birimizin belli bir makamı vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (164-166) (Melekler): «Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!» derler.
- Ali Fikri Yavuz: (Cebrail şöyle dedi) “- Bizden (melekler topluluğundan) herkes için belli bir makam vardır, (orada Rabbine ibadet eder).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bizden ise her birimiz için bir makamı ma´lûm vardır
- Fizilal-il Kuran: Melekler: «Bizim içimizden herkesin belli makamı vardır.»
- Hasan Basri Çantay: Bizden kimse müstesna olmamak üzere her biri için ma´lûm birer makam vardır.
- İbni Kesir: Bizim her birimizin belirli bir makamı vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve bizden ise bir kimse yoktur ki, illâ onun için bir malum makam vardır.
- Tefhim-ul Kuran: (Melekler der ki:) «Bizden her birimiz için belli bir makam vardır.»
Resim yüklenemedi.