Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ
Le kunnâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).
(167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz olurduk
- لَكُنَّا
- ك و ن
- kulları
- عِبَادَ
- ع ب د
- Allah’ın
- اللَّهِ
- halis
- الْمُخْلَصِينَ
- خ ل ص
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.”
- Diyanet Vakfı: (167-169) Putperestler: Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah´ın ihlâslı kulları olurduk! diyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): herhalde Allah´ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: (167-169) (Müşrikler) şöyle diyorlardı: «Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah´ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk.»
- Ali Fikri Yavuz: Herhalde Allah’ın ihlas sahibi kullarından olurduk.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Her halde Allahın ıhlâs ile seçilmiş kullarından olurduk
- Fizilal-il Kuran: Elbette biz Allah´ın temiz kulları olurduk.
- Hasan Basri Çantay: «Elbet biz de Allahın ihlâsa erdirilmiş kullarından olurduk».
- İbni Kesir: Biz de elbet Allah´ın ihlasa erdirilmiş kulları olurduk.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah´ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.»
- Tefhim-ul Kuran: «Gerçekten bizler de, Allah´ın muhlis kullarından olurduk.»
Resim yüklenemedi.