Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلْغَٰلِبُونَ
Ve inne cundenâ le humul gâlibûn(gâlibûne).
“Şüphesiz ordularımız galip gelecektir.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve mutlaka
- وَإِنَّ
- bizim ordumuz
- جُنْدَنَا
- ج ن د
- onlara
- لَهُمُ
- galip gelecektir
- الْغَالِبُونَ
- غ ل ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Şüphesiz ordularımız galip gelecektir.”
- Diyanet Vakfı: Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve elbette Bizim askerlerimiz mutlaka onlar galip geleceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (171-173) Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: «Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir.»
- Ali Fikri Yavuz: Ve elbette bizim (mümin) askerlerimiz; muhakkak onlar galib geleceklerdir.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve elbette bizim askerlerimiz mutlak onlar galib geleceklerdir»
- Fizilal-il Kuran: Ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.
- Hasan Basri Çantay: «Muhakkak bizim ordumuz, her halde onlar galebe edicidirler.
- İbni Kesir: Ve şüphesiz ki Bizim askerlerimiz; onlar galiblerdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (172-173) Şüphe yok ki, onlar elbette nusrete nâil olanlar onlardır. Ve muhakkak ki, Bizim ordumuz, elbette galipler olanlar onlardır.
- Tefhim-ul Kuran: Ve hiç şüphesiz, bizim ordularımız; üstün gelecek olanlar da onlardır.
Resim yüklenemedi.