Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمْ فَسَآءَ صَبَاحُ ٱلْمُنذَرِينَ
Fe izâ nezele bisâhatihim fe sâe sabâhul munzerîn(munzerîne).
Fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde, o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- zaman
- فَإِذَا
- (azab) indiği
- نَزَلَ
- ن ز ل
- yurtlarına
- بِسَاحَتِهِمْ
- س و ح
- ne kötü olur
- فَسَاءَ
- س و ا
- sabahı
- صَبَاحُ
- ص ب ح
- uyarılmış olanların
- الْمُنْذَرِينَ
- ن ذ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde, o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!
- Diyanet Vakfı: Azap yurtlarına indiğinde, uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) sabahı ne kötü olur!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Fakat (azap) onların sahasına indiği zaman o acı haber verilenlerin sabahı ne fenadır!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Fakat (azabımız) onların sahasına indiği zaman, (o acı sonuçla) uyarılanların sabahı ne kötüdür!
- Ali Fikri Yavuz: Fakat civarlarına (ansızın azab) indiği vakit, ne fenadır o kendilerine acı haber verilenlerin sabahı!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Amma onların sahasına indiği vakıt ne fenadır o acı haber verilenlerin sabahı!...
- Fizilal-il Kuran: Fakat o azap yurtlarına indiği vakit uyarılmış olanların hali ne kötü olur!
- Hasan Basri Çantay: Fakat bu, onların bölgesine çökünce (gelecek tehlikelerle öteden beri) korkutulan onların sabahı ne kötü (olacak) dır!
- İbni Kesir: Fakat o, yurtlarına indiğinde uyarılanların sabahı ne kötü olur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Fakat (azab) onların sahasına indiği zaman, uyarılıp korkutulanların sabahı ne kadar da kötü olur.
Resim yüklenemedi.