Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ نَعَمْ وَأَنتُمْ دَٰخِرُونَ
Kul neam ve entum dâhırûn(dâhırûne).
De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- evet
- نَعَمْ
- ve siz
- وَأَنْتُمْ
- aşağılanacaksınız
- دَاخِرُونَ
- د خ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
- Diyanet Vakfı: De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Deki: «Evet! Hem de çok aşağılanmış olarak!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Evet, hem de sizler çok aşağılanmış olarak (dirileceksiniz).»
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), de ki: “- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz).”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak
- Fizilal-il Kuran: De ki; «Evet, hem de hor ve hakir olarak dirileceksiniz.»
- Hasan Basri Çantay: Sen de ki: «Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak».
- İbni Kesir: De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak günüdür.
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Evet, üstelik sizler boyun bükmüş kimseler olarak.»
Resim yüklenemedi.