Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوا۟ بَل لَّمْ تَكُونُوا۟ مُؤْمِنِينَ
Kâlû bel lem tekûnû mû’minîn(mû’minîne).
Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler
- قَالُوا
- ق و ل
- hayır
- بَلْ
- لَمْ
- zaten siz değildiniz
- تَكُونُوا
- ك و ن
- inanan insanlar
- مُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
- Diyanet Vakfı: (29-30) (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Bunlar da): «Hayır, siz inanmamıştınız,
- Elmalılı Hamdi Yazır: (İleri gelenler de) derler ki: «Hayır, siz inanmamıştınız.»
- Ali Fikri Yavuz: (Öncüler de yardakçılarına cevap verib şöyle) diyecekler: “- Hayır, doğrusu siz Allah’a iman etmemiştiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız
- Fizilal-il Kuran: Onlar da şöyle derler: «Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz.»
- Hasan Basri Çantay: (Metbu´ları da:) «Hayır, siz (esasen) îman ediciler değildiniz», derler,
- İbni Kesir: Onlar da derler ki: Hayır, siz zaten iman edenler olmamıştınız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Metbû bulunanlar da derler ki: «Hayır. Siz mü´min kimse olmuş değildiniz.»
- Tefhim-ul Kuran: (Diğerleri de:) «Hayır» derler. «Zaten sizler mü´min olanlar değildiniz.»
Resim yüklenemedi.