Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّا جَعَلْنَٰهَا فِتْنَةً لِّلظَّٰلِمِينَ
İnnâ cealnâhâ fitneten liz zâlimîn(zâlimîne).
Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- onu yaptık
- جَعَلْنَاهَا
- ج ع ل
- bir fitne (sınav)
- فِتْنَةً
- ف ت ن
- zalimler için
- لِلظَّالِمِينَ
- ظ ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.
- Diyanet Vakfı: (62-63) Şimdi, ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gerçekten biz onu zalimler için bir fitne (imtihan) yaptık.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten biz zakkûm ağacını kâfirler için (ahirette) bir azab yaptık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır
- Fizilal-il Kuran: Biz, o ağacı zalimler için fitne yaptık.
- Hasan Basri Çantay: Hakıykat, biz onu zaalimler (kâfirler) için bir fitne (imtihan) yapdık.
- İbni Kesir: Doğrusu Biz, onu; zalimler için bir fitne yaptık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, Biz onu (O ağacı) zalimler için bir mihnet kıldık.
- Tefhim-ul Kuran: Doğrusu biz, onu kâfirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık.
Resim yüklenemedi.