Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ ضَلَّ قَبْلَهُمْ أَكْثَرُ ٱلْأَوَّلِينَ
Ve lekad dalle kablehum ekserul evvelîn(evvelîne).
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve andolsun
- وَلَقَدْ
- sapmıştı
- ضَلَّ
- ض ل ل
- onlardan önce
- قَبْلَهُمْ
- ق ب ل
- çoğu
- أَكْثَرُ
- ك ث ر
- evvelkilerin
- الْأَوَّلِينَ
- ا و ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
- Diyanet Vakfı: Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Gerçekten onlardan önce eskilerin çoğu sapıklıkta idiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler.
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hakıkat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi
- Fizilal-il Kuran: Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.
- Hasan Basri Çantay: Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı.
- İbni Kesir: Andolsun ki; onlardan önce geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.
- Tefhim-ul Kuran: Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Resim yüklenemedi.