Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلْبَاقِينَ
Ve cealnâ zurriyyetehu humul bâkîn(bâkîne).
Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yaptık
- وَجَعَلْنَا
- ج ع ل
- onun zürriyetini
- ذُرِّيَّتَهُ
- ذ ر ر
- onları
- هُمُ
- kalıcı
- الْبَاقِينَ
- ب ق ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık.
- Diyanet Vakfı: Biz yalnız Nuh´un soyunu kalıcı kıldık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hem onun neslini sürekli kalanlar kıldık.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Hem onun neslini bâki kalanlar kıldık.
- Ali Fikri Yavuz: Hem (Nûh’un kıyamete kadar) zürriyetini, bakî kalanlar kıldık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem zürriyyetini bâkıy kalanlar kıldık
- Fizilal-il Kuran: Ancak O´nun soyunu sürekli kıldık.
- Hasan Basri Çantay: Zürriyyetini (yer yüzünde) devamlı kalanların ta kendileri kıldık.
- İbni Kesir: Ve onun soyunu süreklilerin kendisi kıldık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onun zürriyetini (evet onları) payidârlar kıldık.
- Tefhim-ul Kuran: Ve onun soyunu, (dünyada) onları da baki kıldık.
Resim yüklenemedi.