Your browser doesn’t support HTML5 audio
دُحُورًا ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ
Duhûran ve lehum azâbun vâsib(vâsibun).
(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kovulurlar
- دُحُورًا
- د ح ر
- ve onlar için vardır
- وَلَهُمْ
- bir azab
- عَذَابٌ
- ع ذ ب
- sürekli
- وَاصِبٌ
- و ص ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.
- Diyanet Vakfı: Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (8-9) Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateşe, mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Uzaklaştırılırlar. Onlara (ahirette) devamlı bir azap var.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve onlara ayrılmaz bir azâb vardır
- Fizilal-il Kuran: Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli azap vardır.
- Hasan Basri Çantay: (8-9) Ki onlar «Mele´-i a´lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.
- İbni Kesir: Kovularak. Ve onlar için sürekli bir azab vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için bir daimi azap da vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Uzaklaştırılırlar. Onlar için kesintisiz bir azab vardır.
Resim yüklenemedi.