Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَا لَكُمْ لَا تَنطِقُونَ
Mâ lekum lâ tentıkûn(tentıkûne).
“Ne diye konuşmuyorsunuz?”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- مَا
- neyiniz var?
- لَكُمْ
- لَا
- konuşmuyorsunuz
- تَنْطِقُونَ
- ن ط ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Ne diye konuşmuyorsunuz?”
- Diyanet Vakfı: (91-92) Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz? Neden konuşmuyorsunuz? dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (92-93) «Neyiniz var konuşmuyorsunuz?» diyerek yaklaşıp onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Cevap vermediklerini görünce de): «Neyiniz var da konuşmuyorsunuz?» (dedi).
- Ali Fikri Yavuz: Ne oluyor size, konuşmuyorsunuz?”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Neyiniz var söylemiyorsunuz
- Fizilal-il Kuran: Neyiniz var konuşamıyor musunuz? dedi.
- Hasan Basri Çantay: «Ne oluyor size konuşmuyorsunuz»?!
- İbni Kesir: Ne o, konuşmuyor musunuz?
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Size ne oluyor ki, konuşamıyorsunuz?»
- Tefhim-ul Kuran: «Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?»
Resim yüklenemedi.