Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلْفَتْحُ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
Ve yekûlûne metâ hâzel fethu in kuntum sâdikîn(sâdikîne).
“Eğer doğru söyleyenler iseniz, şu fetih ne zamanmış?” diyorlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve diyorlar
- وَيَقُولُونَ
- ق و ل
- ne zaman?
- مَتَىٰ
- bu
- هَٰذَا
- fetih
- الْفَتْحُ
- ف ت ح
- eğer
- إِنْ
- iseniz
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- doğrular(dan)
- صَادِقِينَ
- ص د ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, şu fetih ne zamanmış?” diyorlar.
- Diyanet Vakfı: Eğer doğru söylüyorsanız, bu fetih (ve hüküm) günü hani ne zaman? derler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de: «Ne zaman (gelecektir) o zafer, eğer doğru söylüyorsanız?» diyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bir de «Ne zaman o fetih, eğer doğru söylüyorsanız?» diyorlar.
- Ali Fikri Yavuz: Bir de: “- Bu (Mekke) fethi ne zaman, eğer doğru söyliyenlerseniz?” diyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): (28-29) Bir de ne vakıt o fetih eğer doğru iseniz? diyorlar. De ki; küfredenlere o fetih günü iymanları faide vermez ve onlara göz açtırılmaz
- Fizilal-il Kuran: Doğru söylüyorsanız bu fetih ne zaman? diyorlar.
- Hasan Basri Çantay: Diyorlar ki: «Eğer doğru söyleyiciler iseniz o fetih ne zaman»?
- İbni Kesir: Ve derler ki: Doğru söylüyorsanız bu fetih ne zamandır?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve diyorlar ki: «Bu feth ne zamandır? Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz (söyleyiniz bakalım!).»
- Tefhim-ul Kuran: Derler ki: «Eğer doğru söyleyenler iseniz, şu fetih ne zamanmış?»
Resim yüklenemedi.