Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱفْتَحْ بَيْنِى وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِى وَمَن مَّعِىَ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ
Feftah beynî ve beynehum fethan ve neccinî ve men maiye minel mu’minîn(mu’minîne).
“Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- o halde aç
- فَافْتَحْ
- ف ت ح
- benimle
- بَيْنِي
- ب ي ن
- onların arasını
- وَبَيْنَهُمْ
- ب ي ن
- (kesin hükümle) açarak
- فَتْحًا
- ف ت ح
- ve beni kurtar
- وَنَجِّنِي
- ن ج و
- ve bulunanları
- وَمَنْ
- benimle beraber
- مَعِيَ
- -den
- مِنَ
- mü’minler-
- الْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.”
- Diyanet Vakfı: Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de, beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.»
- Ali Fikri Yavuz: Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü´minlere necat ver
- Fizilal-il Kuran: Onlar ile aramdaki meseleyi sen kesin çözüme bağla; beni ve yanımdaki mü´minleri kurtar.»
- Hasan Basri Çantay: «Binâen´aleyh benimle onların arasındaki hükmü Sen ver de beni ve berâberimdeki mü´minleri kurtar».
- İbni Kesir: Artık benimle onların arasında Sen, bir hüküm ver. Beni ve beraberimdeki mü´minleri kurtar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü´minleri necâta erdir.»
- Tefhim-ul Kuran: «Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü´minleri kurtar.»
Resim yüklenemedi.