Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَنجَيْنَٰهُ وَمَن مَّعَهُۥ فِى ٱلْفُلْكِ ٱلْمَشْحُونِ
Fe enceynâhu ve men meahu fîl fulkil meşhûn(meşhûni).
Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- biz de onu kurtardık
- فَأَنْجَيْنَاهُ
- ن ج و
- ve bulunanları
- وَمَنْ
- onunla beraber
- مَعَهُ
- içinde
- فِي
- gemi
- الْفُلْكِ
- ف ل ك
- dolu
- الْمَشْحُونِ
- ش ح ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık.
- Diyanet Vakfı: Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bunun üzerine Biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.
- Ali Fikri Yavuz: Bunun üzerine biz, onu ve beraberindekileri, o yükle dolu geminin içinde selâmete çıkardık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık
- Fizilal-il Kuran: Bunun üzerine Nuh´u ve yanındakileri dolu bir gemiye bindirerek kurtardık.
- Hasan Basri Çantay: Bunun üzerine biz onu da, beraberinde olanları da o dolu (yüklü) geminin içinde selâmete erdirdik.
- İbni Kesir: Bunun üzerine Biz de, onu ve beraberindekileri, dolu bir gemi içinde kurtardık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Binaenaleyh O´nu ve O´nunla beraber dolmuş gemide bulunanları necâta erdirdik.
- Tefhim-ul Kuran: Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.
Resim yüklenemedi.