Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِلَّا عَجُوزًا فِى ٱلْغَٰبِرِينَ
İllâ acûzen fîl gâbirîn(gâbirîne).
(170-171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yalnız hariç
- إِلَّا
- bir koca karı
- عَجُوزًا
- ع ج ز
- arasında
- فِي
- geride kalanlar
- الْغَابِرِينَ
- غ ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (170-171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
- Diyanet Vakfı: Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ancak (geride) bir yaşlı kadın kaldı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ancak (geride) bir yaşlı kadın kaldı.
- Ali Fikri Yavuz: Ancak ailesinden, geridekiler içinde yalnız karısı kaldı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ancak bir acüze kaldı
- Fizilal-il Kuran: Ailesinden sadece yaşlı bir kadın, sapıklar arasında kaldı.
- Hasan Basri Çantay: Geri kalanların içinde yalınız bir koca karı vardı.
- İbni Kesir: Sadece yaşlı bir kadın geride kalanlardan oldu.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ancak bir kocakarı geri kalan içinde (kaldı).
- Tefhim-ul Kuran: Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
Resim yüklenemedi.