Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ ٱلَّتِى فَعَلْتَ وَأَنتَ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ
Ve fealte fa’letekelletî fealte ve ente minel kâfirîn(kâfirîne).
“(Böyle iken) sen o yaptığın işi yaptın (adam öldürdün). Sen nankörlerdensin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yaptın
- وَفَعَلْتَ
- ف ع ل
- yaptığın
- فَعْلَتَكَ
- ف ع ل
- الَّتِي
- o (kötü) işi
- فَعَلْتَ
- ف ع ل
- ve sen
- وَأَنْتَ
- -den(sin)
- مِنَ
- nankörler-
- الْكَافِرِينَ
- ك ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “(Böyle iken) sen o yaptığın işi yaptın (adam öldürdün). Sen nankörlerdensin.”
- Diyanet Vakfı: Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): hem de o yaptığın (kötü) işi yaptın; o halde sen o nankör kafirlerdensin!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!»
- Ali Fikri Yavuz: O yaptığın işi (Kıptî’yi öldürmeyi) de sen işledin; sen nankörlerdensin.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem de o yaptığın fi´li yaptın, o halde sen o nankör kâfirlerdensin
- Fizilal-il Kuran: Sonunda o ağır suçu işledin. Sen o sırada bir kafirdin.
- Hasan Basri Çantay: «O yapdığın fi´li de sen işledin. Sen nankörlerdensin».
- İbni Kesir: Ve yapacağın işi de yaptın. Sen nankörlerdensin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Ve o yaptığın fiilini yapıverdin. O halde sen nankörlerdensin.»
- Tefhim-ul Kuran: «Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin.»
Resim yüklenemedi.