Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَآ أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُوا۟ يُمَتَّعُونَ
Mâ agnâ anhum mâ kânû yumetteûn(yumetteûne).
(Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yoktur
- مَا
- (hiç) yararı
- أَغْنَىٰ
- غ ن ي
- kendilerine
- عَنْهُمْ
- şeylerin
- مَا
- oldukları
- كَانُوا
- ك و ن
- yaşatılıyor
- يُمَتَّعُونَ
- م ت ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.
- Diyanet Vakfı: Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): o yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmayacaktır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O yaşadıkları zevkin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.
- Ali Fikri Yavuz: O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O yaşatıldıkları zevkın kendilerine hiç faidesi olmıyacaktır
- Fizilal-il Kuran: Vaktiyle refah içinde geçirdikleri hayat kendilerine hiçbir fayda sağlamaz.
- Hasan Basri Çantay: (205-206-207) Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?
- İbni Kesir: Eğlendirilmiş olmaları onlara bir fayda sağlamaz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O faidelenmiş oldukları şey, onları neden kurtarabilir?
- Tefhim-ul Kuran: Onların ´meta ile yararlandıkları´ şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
Resim yüklenemedi.