Your browser doesn’t support HTML5 audio
يُلْقُونَ ٱلسَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَٰذِبُونَ
Yulkûnes sem’a ve ekseruhum kâzibûn(kâzibûne).
Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kulak verirler
- يُلْقُونَ
- ل ق ي
- işitilene
- السَّمْعَ
- س م ع
- ve çokları da
- وَأَكْثَرُهُمْ
- ك ث ر
- yalan söylerler
- كَاذِبُونَ
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.
- Diyanet Vakfı: Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu da yalan söylerler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır.
- Ali Fikri Yavuz: O düzenbazlardır ki, şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylerler (şeytanların telkinatını kendi bilgilerine katarlar).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onlar kulak verirler ve ekseri yalan söylerler
- Fizilal-il Kuran: Onlar, çoğunluğu yalancı olan şeytanların söylediklerine kulak verirler.
- Hasan Basri Çantay: Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.
- İbni Kesir: Bunlar ona kulak verirler ve çoğu yalancılardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar (şeytanın sözlerine) kulak verirler ve onların ekserisi yalancı kimselerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler.
Resim yüklenemedi.