Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَنَّهُمْ يَقُولُونَ مَا لَا يَفْعَلُونَ
Ve ennehum yekûlûne mâ lâ yef’alûn(yef’alûne).
(225-226) Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve onlar
- وَأَنَّهُمْ
- söylerler
- يَقُولُونَ
- ق و ل
- şeyleri
- مَا
- لَا
- yapmayacakları
- يَفْعَلُونَ
- ف ع ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (225-226) Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
- Diyanet Vakfı: (225-226) Onların her vâdide başıboş dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hem de yapmayacakları şeyleri söylerler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (225-226) Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten onlar, şiirlerinde, yapmıyacakları şeyleri söylerler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): hem de onlar yapmıyacakları şeyleri söylerler
- Fizilal-il Kuran: Ve yapmadıklarını söylerler.
- Hasan Basri Çantay: (225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?
- İbni Kesir: Ve onlar, gerçekten yapmadıklarını söylerler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve şüphe yok ki, onlar yapmayacak oldukları şeyleri söylerler.
- Tefhim-ul Kuran: Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylemektedirler.
Resim yüklenemedi.