Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوٓا۟ أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَٱبْعَثْ فِى ٱلْمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
Kâlû ercih ve ehâhu veb’as fîl medâini hâşirîn(hâşirîne).
Dediler ki: "Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcı adamlar gönder."
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler ki
- قَالُوا
- ق و ل
- onu beklet
- أَرْجِهْ
- ر ج و
- ve kardeşini
- وَأَخَاهُ
- ا خ و
- ve gönder
- وَابْعَثْ
- ب ع ث
- فِي
- kentlere
- الْمَدَائِنِ
- م د ن
- toplayıcılar
- حَاشِرِينَ
- ح ش ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dediler ki: "Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcı adamlar gönder."
- Diyanet Vakfı: Dediler ki: Onu ve kardeşini eğle ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Dediler ki: «Bunu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere de toplayıcılar gönder;
- Elmalılı Hamdi Yazır: Dediler ki: «Bunu ve kardeşini eğle, şehirlere de toplayıcılar gönder.»
- Ali Fikri Yavuz: Dediler ki: “- Onu ve kardeşini tut eğle; şehirlere de toplayıcılar yolla.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bunu ve kardeşini dediler; eğle, şehirlere de derleyiciler yolla
- Fizilal-il Kuran: Dediler ki; «Onu kardeşi ile birlikte oyala ve adam toplayacak elçilerini bütün kentlere gönder.
- Hasan Basri Çantay: «Bunu ve kardeşini, dediler, gecikdir (eğle), şehirlere toplayıcılar yolla da»,
- İbni Kesir: Dediler ki: Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere toplayıcılar gönder.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere toplayıcılar yolla.»
- Tefhim-ul Kuran: Dediler ki: «Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder,»
Resim yüklenemedi.