Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرْذِمَةٌ قَلِيلُونَ
İnne hâulâi le şirzimetun kalîlûn(kalîlûne).
Dedi ki, “Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz
- إِنَّ
- şunlar
- هَٰؤُلَاءِ
- topluluktur
- لَشِرْذِمَةٌ
- ش ر ذ م
- az bir
- قَلِيلُونَ
- ق ل ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dedi ki, “Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur.”
- Diyanet Vakfı: «Esasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir cemaattır.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bunlar, şüphe yok ki küçük ve önemsiz bir toplulukturlar;
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır.»
- Ali Fikri Yavuz: “-Bunlar, (Mûsa’ya iman eden İsraîloğulları), muhakkak ki (bize nisbetle) pek az bir topluluktur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şunlar şübhe yok ki bir şirzimei kaliledirler
- Fizilal-il Kuran: Toplanan askerlerine dedi ki, «Bu adamlar, bir avuçluk, az sayıda bir toplulukturlar.»
- Hasan Basri Çantay: «Şübhesiz ki bunlar (Isrâîl oğulları) azar azar birer cemâatdir».
- İbni Kesir: Şüphesiz ki bunlar; döküntü azınlıklarıdır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şöyle diyordu: «Şüphe yok, onlar (israiloğulları) az kimselerden ibaret bir tâifedir.»
- Tefhim-ul Kuran: «Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur;»
Resim yüklenemedi.