Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنَّهُمْ لَنَا لَغَآئِظُونَ
Ve innehum lenâ le gâizûn(gâizûne).
“Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve elbette onlar
- وَإِنَّهُمْ
- bizi
- لَنَا
- kızdırmaktadırlar
- لَغَائِظُونَ
- غ ي ظ
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar.”
- Diyanet Vakfı: «(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): fakat hakkımızda çok kin ve nefret besliyorlar;
- Elmalılı Hamdi Yazır: «(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar.»
- Ali Fikri Yavuz: Fakat onlar bizi kızdırıyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fakat hakkımızda çok gayz besliyorlar
- Fizilal-il Kuran: Fakat bizi öfkelendiriyorlar.
- Hasan Basri Çantay: «(Böyle iken) onlar mutlakaa bizi darıltıcıdırlar».
- İbni Kesir: Ve gerçekten bize de büyük bir öfke beslemektedirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Ve muhakkak ki, onlar bizi elbette çok öfkelendirmekte bulunan kimselerdir.»
- Tefhim-ul Kuran: «Ve şüphesiz bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler.
Resim yüklenemedi.