Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ
İnne fî zâlike le âyeh(âyeten), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne).
Bunda şüphesiz bir ibret vardır. Ama pek çokları iman etmiş değillerdi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- muhakkak ki
- إِنَّ
- vardır
- فِي
- bunda
- ذَٰلِكَ
- bir ibret
- لَايَةً
- ا ي ي
- ama
- وَمَا
- كَانَ
- ك و ن
- çokları
- أَكْثَرُهُمْ
- ك ث ر
- inanmazlar
- مُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunda şüphesiz bir ibret vardır. Ama pek çokları iman etmiş değillerdi.
- Diyanet Vakfı: Şüphesiz bunda bir ibret vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şüphesiz bunda gerçekten bir ibret vardır; fakat çokları inanmadı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz bunda bir âyet (ibret) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Elbette bunda bir ibret var, böyle iken (geri kalanlardan) çoğu imana gelmedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şübhesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü´min olmadı
- Fizilal-il Kuran: Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Fakat insanların çoğu buna inanmadı.
- Hasan Basri Çantay: Bunda elbette bir ibret vardı. (Fakat) onların çoğu îman etmiş değillerdi.
- İbni Kesir: Şüphesiz ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu inananlar değildi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserisi imân etmiş kimseler olmadı.
- Tefhim-ul Kuran: Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Resim yüklenemedi.