Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱجْعَلْنِى مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ ٱلنَّعِيمِ
Vec’alnî min veraseti cennetin naîm(naîmi).
“Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve beni kıl
- وَاجْعَلْنِي
- ج ع ل
- -nden
- مِنْ
- varisleri-
- وَرَثَةِ
- و ر ث
- cennetinin
- جَنَّةِ
- ج ن ن
- ni’met(i bol olan)
- النَّعِيمِ
- ن ع م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.”
- Diyanet Vakfı: Beni, Naîm cennetinin vârislerinden kıl.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve beni Naim cennetinin varislerinden eyle!
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Ve beni naîm (nimeti bol) cennetin varislerinden eyle!»
- Ali Fikri Yavuz: Beni Naîm Cennetinin varislerinden kıl.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve beni naıym cennetinin varislerinden eyle
- Fizilal-il Kuran: Beni bol nimetli cennette sürekli kalanlardan eyle.
- Hasan Basri Çantay: «Beni Naıym cennetinin vârislerinden kıl».
- İbni Kesir: Beni Naim cennetinin varislerinden kıl.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Ve beni Nâim cennetinin varislerinden kıl!»
- Tefhim-ul Kuran: «Beni nimetlerle donatılmış cennetin mirasçılarından kıl,»