Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقِيلَ لَهُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ
Ve kîle lehum eyne mâ kuntum ta’budûn(ta’budûne).
(91-93) Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve denilir
- وَقِيلَ
- ق و ل
- onlara
- لَهُمْ
- hani nerede?
- أَيْنَ
- şeyler
- مَا
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- taptıklarınız
- تَعْبُدُونَ
- ع ب د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (91-93) Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.
- Diyanet Vakfı: (92-93) Onlara: Allah´tan gayrı taptıklarınız hani nerede? Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerine (olsun) yardımları dokunuyor mu? denilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve bunlara: «Hani nerede o taptıklarınız,
- Elmalılı Hamdi Yazır: (92-93) Onlara, «Allah´ı bırakıp da taptıklarınız, hani nerede? Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?» denilir.
- Ali Fikri Yavuz: (92-93) Ve onlara: Allah’dan başka taptıklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı, veya kendilerini kurtarıyorlar mı? denilmekte...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): (92-93) Ve bunlara hani nerede o Allahın gayrıdan taptıklarınız? Nasıl size yardım ediyorlar veya kendilerini kurtarıyorlar mı? denilmekte
- Fizilal-il Kuran: Sapıklara denir ki; «Hani vaktiyle taptığınız sözde ilahlar.
- Hasan Basri Çantay: (92-93) Ve anlara: «Allâhı bırakıb da tapdıklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı, yahud kendi başlarına yardımları dokunuyor mu?» denilmişdir.
- İbni Kesir: Ve onlara denilir ki: Nerededir taptıklarınız?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlara denildi: «İbadet eder olduğunuz şeyler nerede?»
- Tefhim-ul Kuran: Ve onlara: «Tapınmakta olduklarınız nerede?» denilir.
Resim yüklenemedi.