Your browser doesn’t support HTML5 audio
تَٱللَّهِ إِن كُنَّا لَفِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ
Tallâhi in kunnâ le fî dalâlin mubîn(mubînin).
“Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- vallahi
- تَاللَّهِ
- ا ل ه
- gerçekten
- إِنْ
- biz -imişiz
- كُنَّا
- ك و ن
- içinde
- لَفِي
- bir sapıklık
- ضَلَالٍ
- ض ل ل
- apaçık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
- Diyanet Vakfı: Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Vallahi biz, doğrusu açık bir sapıklık içindeymişiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.»
- Ali Fikri Yavuz: “-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz
- Fizilal-il Kuran: Vallahi bizler apaçık bir sapıklığa saplanmıştık.
- Hasan Basri Çantay: «Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik».
- İbni Kesir: Andolsun Allah´a ki; biz, apaçık sapıklıkta idik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (96-97) Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki: «Allah´a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»
- Tefhim-ul Kuran: «Andolsun Allah´a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,»
Resim yüklenemedi.