Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ بَلْ أَلْقُوا۟ ۖ فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِن سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَىٰ
Kâle bel elkû, fe izâ hıbâluhum ve ısıyyuhum yuhayyelu ileyhi min sıhrihim ennehâ tes’â.
Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- (Musa) dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- hayır
- بَلْ
- siz atın
- أَلْقُوا
- ل ق ي
- (bir de ne görsün)
- فَإِذَا
- onların ipleri
- حِبَالُهُمْ
- ح ب ل
- ve sopaları
- وَعِصِيُّهُمْ
- ع ص و
- gibi görünüyor
- يُخَيَّلُ
- خ ي ل
- ona
- إِلَيْهِ
- ötürü
- مِنْ
- büyülerinden
- سِحْرِهِمْ
- س ح ر
- gerçekten
- أَنَّهَا
- koşuyor
- تَسْعَىٰ
- س ع ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.
- Diyanet Vakfı: Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Musa: «Haydi, siz atın!» dedi. Bir de baktı ki, onların ipleri ve sopaları, sihirleri sebebiyle, kendisine cidden koşuyorlarmış gibi görünüyor.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Musa dedi ki: «Hayır, siz atın.» Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi.
- Ali Fikri Yavuz: Mûsa dedi ki: “- Hayır, siz atın.” Bir de ne görsün! Onların ipleri ve sopaları, yaptıkları sihirden ötürü, kendisine, gerçekten koşuyormuş hayalini verdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Haydin siz atın dedi, ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar
- Fizilal-il Kuran: O da: “Hayır siz koyun” dedi. Bir de ne görsün ipleri ve değnekleri büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi.
- Hasan Basri Çantay: (Musa) dedi: «Hayır, siz atın». Bir de ne görsün: Onların ipleri ve değnekleri, sihirleri yüzünden, kendisine hakıykat koşuyormuş hayâlini verdi!
- İbni Kesir: O da: Hayır siz atın, dedi. Bir de ne görsün; onların ipleri ve değnekleri, büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Hayır siz atınız. Hemen onların ipleri ve sopaları sihirlerinden dolayı koşuyormuş gibi ona tehayyül olunur oldu.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Hayır, sizler atın.» Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü.
Resim yüklenemedi.